Peri masalı olsa gerek.Öyle tatlı bir müzik ki. Dinlediğinde hissettiklerin,çocukken masal dinlediğinde hissettiklerinle aynı. İstemsiz olarak gözlerini kapatıyorsun dinlerken, Müziğin tadına varırken araya yumuşacık bir kadın sesi giriyor,,'Gerçekten de masalmış!' diyorsun,'Bak bu da perinin sesi!'
Arcade Fire'ın 'The Well and The Lighthouse'ından bahsediyorum.Başlarda sözlere dikkat etmemiştim ne yalan söyleyeyim.Enstrümanlar o kadar çeşitli ki,hepsini ayrı ayrı duymaya çalışıyor insan,sonra vazgeçiyor ama; şarkı oluşturdukları bütünle güzel çünkü.İşte enstrmanlara doyduğumda sözler dikkatimi çekmeye başladı.Sanırım şarkıya asıl ozaman vuruldum :)
Bir varmış bir yokmuş,,bir gün bir adam bir ses duymuş. Bu ses bir asansör boşluğundan geliyormuş.Çok tatlı bir sesmiş bu.Diyormuş ki 'Şurdaki gümüş parlamayı görüyor musun? İşte o senin, gel de al' Tabi bizim adam hemen atlamış buna,sonra aşağıya kirli bir suyun içine düşmüş.Meğer o parlayan şey ayın yansımasından başka birşey değilmiş. Artık orası adamın hücresi olmuş.
O sesi tekrar duymuş, Busfer ses asansör boşluğunun dışından,bir deniz fenerinden geliyormuş. 'Seni aptal,sonun yaklaştı işte' Burayı orjinal haliyle yazmak istiyorum 'You always fall for what you desire or what you fear' çok güzel,çok hem de. Hangimiz arzuladığımız birşey karşısında irademizi kaybedip onu ele geçirmek için hamle yapmadık? sonucunda belki bir asansör deliğine sıkıştık belki ama sonra deniz fenerinden gelen bi ses kurtardı belki bizi.
Ama bir ironi var burda.Şarkının devamında şöyle oluyor.Deniz fenerine gidiyor adam ama ordan da çıkamıyor.Çıkarsa gemiler batıcak çünkü. Busefer kendi bencilliği yüzünden değil, başkalarının iyiliğini düşündüğü için sıkışıp kalıyor orda. 'Can you see the funny side,ships are gonna wreck' Can you see the funny side derken tam olarak bu ironiye gönderme yapıyor aslında.
Deniz feneri bir kurtuluştu belki onun için ama onu ordan kurtarıcak başka birşey kalmadı artık.Özgürlüğü onun tutsaklığı oldu..
şarkının başında
i'm serving time
all for a crime i did commit
you want the truth?
you know i'd do it all again diyor.Onun cezası bu demek ki,bir çeşit karma olsa gerek.Aslında başkalarının hayatını kurtarıyor,bir çeşit kahraman sayılır,e bunun nesi kötü? Burda da ramon giriyor devreye(içimdeki deniz) 'Özgürlüğe mal olan hayat, hayat değildir'
Üzüldüm adamın haline. Böyle bir cezaya çarptırılmak için,ne çeşit bir suç işledi acaba?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder