25 Ekim 2009 Pazar
13 Ekim 2009 Salı
Göğe Bakma Durağı
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
şu aranıp duran korkak ellerimi tut
bu evleri atla bu evleri de bunları da
göğe bakalım
falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
inecek var deriz otobüs durur ineriz
bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
beni bırak göğe bakalım
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
seni aldım bu sunturlu yere getirdim
sayısız penceren vardı bir bir kapattım
bana dönesin diye bir bir kapattım
şimdi otobüs gelir biner gideriz
dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
bir ellerin, bir ellerim yeter belleyelim yetsin
seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
durma kendini hatırlat
durma göğe bakalım
(Turgut Uyar)
Aslında öyle şiir meraklısı biri değilimdir. Bu çok ayrı ama, biraz mutlu, biraz umutlu. Yalnız zamanlarında okuduğunda da bi o kadar mutsuz. Binbir duygu var içinde, hepsini de ayrı ayrı hissedebiliyorsun.
Bigün böyle bi durak bulsam, sonsuza kadar beklerim.
şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
şu aranıp duran korkak ellerimi tut
bu evleri atla bu evleri de bunları da
göğe bakalım
falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
inecek var deriz otobüs durur ineriz
bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
beni bırak göğe bakalım
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
seni aldım bu sunturlu yere getirdim
sayısız penceren vardı bir bir kapattım
bana dönesin diye bir bir kapattım
şimdi otobüs gelir biner gideriz
dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
bir ellerin, bir ellerim yeter belleyelim yetsin
seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
durma kendini hatırlat
durma göğe bakalım
(Turgut Uyar)
Aslında öyle şiir meraklısı biri değilimdir. Bu çok ayrı ama, biraz mutlu, biraz umutlu. Yalnız zamanlarında okuduğunda da bi o kadar mutsuz. Binbir duygu var içinde, hepsini de ayrı ayrı hissedebiliyorsun.
Bigün böyle bi durak bulsam, sonsuza kadar beklerim.
12 Ekim 2009 Pazartesi
Döndüm!
ne kadar uzun süre olmuş yazmayalı! aslında lazım yazmak. zaten dolup taşıyorum, ohooo neler neler yazasım var!
ama döndüm ki, hepsini yazıcam, herşeyi!
(sanki herkesin umrundaymış da, 63127841 kişi okuyomuş da mışmışdamıymış)
(böyle de iç hesaplaşmamı yaparım)
(öeh parantez içinde yazmak ne eğlenceliymiş)
(yıhyıh, sonsuza kadar saçmalayabilirim burda!)
(tamam sustum)
ama mutluyum, döndüm, gerçekten döndüm!
bitek bloguma da değil üstelik!
neyse, 3 saniye içinde bunların hepsini silesim gelicek biliyorum.
3
hayııır göndermeliyim
2
ama döndüm ki, hepsini yazıcam, herşeyi!
(sanki herkesin umrundaymış da, 63127841 kişi okuyomuş da mışmışdamıymış)
(böyle de iç hesaplaşmamı yaparım)
(öeh parantez içinde yazmak ne eğlenceliymiş)
(yıhyıh, sonsuza kadar saçmalayabilirim burda!)
(tamam sustum)
ama mutluyum, döndüm, gerçekten döndüm!
bitek bloguma da değil üstelik!
neyse, 3 saniye içinde bunların hepsini silesim gelicek biliyorum.
3
hayııır göndermeliyim
2
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)